Monday 27 June 2011

O mektup

Bugün yazdığım o mektubu okudum.

Hayatımda yazdığım en uzun mektup. Aslında tam mektup değil ama ithaf edince, hitaplar birinci tekil şahsa yönelince mektup oluyor mecburen.

Defterin ara sayfalarına kurşun kalemle yazmak hangi kafanın ürünü bilmiyorum. Yazım yanlışlarını karalayarak kağıt israf etmekten korkmuşum sanırım. Zaten el yazım yeterince çirkinken bir de sözcüklerin üzerini karalayarak sayfaların görselliğini daha da berbat hale getirmeyeyim diye düşünmüş olmalıyım.

Hayatımda yazdığım en uzun mektup ya hani, yazma süreci de uzun sürmüş. Başına oturduğum her gün için tarih atmışım, böyle günlük gibi, hayatımın belli bir dönemini özetlemişim, hem de her açıdan. İlk defa duygularımı bulundukları derin kuyudan bu kadar yoğun çıkarmışım dışarı. Gün yüzü görmemiş itiraflarıma mesken olmuş çizgili defter sayfaları.

Bazen yazarken ağlamışım; göz yaşlarımın döküldükten sonra kuruyup yer yer bıraktığı ufak buruşuklukları gördüm sayfalarda. Sancılı bir süreçmiş, yazmışım rahatlamışım. Söyleyemem çünkü biliyorum. Konuşmakta, yazmakta olduğum kadar iyi değilim. Zihnimden konuşurken güzel konuşurum da iş kalpten konuşmaya gelince beceremiyorum, dilim dönmüyor bir türlü. Soğuk mizaç benimki, tamam kabul ediyorum. Annem bile şikayetçiyken bu huyumdan, bana onun kadar yakın olmayanların söylediklerine nasıl karşı çıkabilirim.

Güzelmiş mektup yazmak, zahmetli ama güzel. Hiçbir zaman gönderilmeyecek olsa bile güzel. Kafka'nın Milena'sına yazdığı mektuplar kadar edebi değil belki ama yine de güzel... 

Güzelmiş kendi parmak izlerini bırakmak sayfalara, kendi kokunun sinmesi satırlara... Çizilen her harf kendi karakterini yansıtırmış gibi, kargacık burgacık bazen ama güzel...



  

6 comments:

DOREMİ said...

Güzeldir mektup yazmak,ulaşmasa da olur..satırlara ruhunun gölgesi kelimelerin dokusunu işlese yeter..

her birey kendi romanının kahramanı değil midir zaten? ;)

Lacrymosa said...

hakikaten güzelmiş, hatta sonlara doğru yazım da düzelmiş. bu aktiviteyi daha sık yapmalıyım :)

DOREMİ said...

Bence de kesinlikle yazmalısın..

ha birde blog tema rengin içimi açıyor çok tatlı bir ton..:))

Lacrymosa said...

normalde pembenin hiçbir tonunu sevmem ama benim de içim açılır belki diyerek seçtim bu rengi :)

DOREMİ said...

ama senin renklerin bende lila ve gül kurusu görünüyor..senin renk ayarların daha pembemsi demek..:))

Lacrymosa said...

öyle görünüyorsa doğru görüyorsun demektir, zira amacım da pembe olmayan ama yine de iç açan renkler bulmaktı :)