Tuesday 16 April 2013

İnternet sözlüğü deyip geçme!

İnternet aleminin bana kazandırdığı, hiç abartmıyorum canlar, en iyi şeylerdir internet sözlükleri. Hatta onlara "internet sözlüğü" demek, nazarımda gayet amiyane bir tabir. Fakat başka ne şekilde bahsedebilirim onlardan bilmiyorum. Ben internet sözlüğü diyeyim siz bir bilgi, fikir, eğlence okyanusu hayal edin olmaz mı? Bunların babası bildiğiniz gibi "ekşi sözlük".


İnternetle, teknolojinin her türüyle olduğu gibi geç tanıştım (bu, fazlasıyla antika kafa yapısına doğduğumdan beri sahibim zair). Bu sebeple ekşi sözlüğü de üniversitedeyken tanıdım. Akabinde itü sözlük, uludağ sözlük ve bir dönem hayata tutunma sebebim kousözlük. Gerisi zaten tırı vırı benim için. Aaaa ama trakya sözlük de ehemmiyet gösterdiğim internet sözlüklerindendir, hiç inkar edemem.

Ekşi sözlüğe sapır sapır yazar alındığı dönemde, o derya gibi yazarları okudukça yazmaya cesaret edemeyip yazarlığı başka baharlara erteledim durdum. Sonra amatör, eğlencelik müzik grubumla tanıştım, grup elemanı canlar sayesinde de kousözlükle... Kendi üniversitemin naçizane sözlüğüydü bu, lise günlüklerimden sonra bıraktığım düzenli yazı yazma alışkanlığımı tekrar edinmek için iyi bir fırsat gibi göründü bana. Okulu bitirip boşluğa düştüğüm o berbat dönemde resmen beni hayata bağlayan unsurdu kousözlük.

Binbir görüşten, fikirden, kökenden insanla tanıştım orada. Hayata ne kadar dar açıdan baktığımı farkettim. Kendimi belli fikri kalıplar içerisine sokuşturup orada bırakmışım. Ve sözlükler olmasaydı orada tıkanıp kalacaktım muhtemelen.


Bazıları için sadece bir küfür okyanusu, müstehçen deneyimlerin anlatıldığı, insanların acımasızca eleştirilmeyi bırakın aşağılandığı bir mecra olduğu iddia edilmesine rağmen; kapatılması için kampanya başlatan şakirtlerin dahi en önemli konularda başvurduğu "kutsal bilgi kaynağı" olduklarına bizzat şahit oldum.

O değil de azizim, benim de birçok küfür içeren atasözü ve deyim öğrenmişliğim vardır sözlüklerden. Bazı yazarlara yarıla yarıla gülmüşlüğüm, bazılarına ağız dolusu sövmüşlüğüm, bazılarına sırf yazdıklarından dolayı görmeden aşık olmuşluğum yok değil. Lakin her biri, hemen her satırda bana yepyeni ufuklar açtılar; farklı fikirleriyle, inançlarıyla, mizah anlayışlarıyla, bilgi birikimleriyle. Misal, vaktiyle şu yazıya günlerce güldüğümü hatırlar ve sonra döner tekrar gülerim: http://eksisozluk.com/entry/9607645

Velhasıl dostlar, hani bazınız soruyor ya, bu "gereksiz" bilgileri, "tuhaf" şeyleri nereden biliyorsun deyyü, işte benim bilgi kaynağım; dimağımda bir çok karakter biriktirme sebebim, bir de bu radde asosyalken o kadar çok insan tanıyor olmamın mümessilidir internet sözlükleri. Hala okuyor, yeni şeyler öğreniyor, gülüyor, hayran oluyor, yer yer ağlıyor ve takip etmekten hiç vazgeçmiyorum.


Siz de benim gibi hani hayatı yaşayarak değil de okuyarak öğrenmeye çalışan, seyirci kıvamında insanlardansanız sözlükler tam size göre! Şayet onlardan (benim gibilerden) değilseniz, sözlükler yine tam size göre, kısacık entrylerden ne çok yer, ne çok deneyim, ne çok bilgi öğreneceğinize inanamazsınız o kadar söylüyorum.

Bir de Anadolu'nun, hatta dünyanın çeşitli köşelerinde yaygın olup, popüler kültürde henüz yer bulmamış mizahın babannesini barındıran çok çeşitli hikayeler var ki, iddia ediyorum düzenli sözlük takip etme alışkanlığı edindiğinizde televizyon alışkanlığından vazgeçeceksiniz.

Çok pis iddialıyım!

Dipnot: "eee sabahtan beri anlatıyon bi kere İnci Sözlük demedin!" diye serzenişte bulunmayın döverim! (Anladınız siz onu...)

No comments: