Monday 11 October 2010

Buralardan bir Charles Bukowski geçti

İlk okuduğum kitabı Kadınlar olmamalıydı diyorum kendi kendime.

Çok bahsediliyordu adından, sanal alemde ona ait sözleri kullanarak felsefe yapıyordu genç beyinler. Bulunduğum bir iki ortamda da bahsi geçince, “ehhh!” dedim, “kimmiş la bu bukowski? meziyetleri neymiş?” diyip kitaplarını incelemeye koyuldum.

Tahmin edileceği üzere gözüme ilk çarpan Kadınlar oldu. Aldım, okudum, beğenmedim. Bu kitabı yazarken neyi amaçladığını bile anlamadım tam olarak. Romanda tasvir ettiği adam (Henry Chinaski – ki bu ismi tam beş romanında daha kullanmış) fiziksel açıdan kendisiyle birebir örtüşüyor gördüğüm kadarıyla ve şayet onun hayatı da bu karakterin hayatı gibiyse bu roman okuduğum ilk ve son Bukowski romanıdır, kesin kararım budur dostlar. Adam her romanında bu içi boş yaşam tarzını tanıtacaksa okumamayı yeğlerim. Zira Kadınlar romanıyla, bu insan benim de hayatımdan 3 gün çaldı.

Arada hayata dair birkaç güzel cümle de okumadım değil, ve karakterin vicdanının ince yansımalarına da rastladım sık sık… Fakat şimdi sorsanız, aklında Henry Chinaski’nin yaşamına dair ne kaldı diye, söyleyeceklerim mide bulandırıcı +18 sahneler içerir.


Bundan sonra en fazla Charles Bukowski şiirleri okurum gibi geliyor bana. En azından Kadınlar’ın kötü etkisinden kurtulana kadar Charles Bukowski’ye ait özlü sözleri filan okurum. Herhalde… Ne bileyim…

2 comments:

missND said...

benim de ilk okuduğum kitabı kadınlar'dı... orta 1'deydim o zaman. =) bu kadar boş olması çok hoşuma gitmişti. gerçi boş da diyemem... yeraltı edebiyatının olayı budur aslında. değil mi? manyaklıktan felsefe çıkarma sanatı. şapkadan tavşan çıkarmak gibi bir şey. açıkçası, çevremde gördüğüm büyüklerden farklıydı charles bukowski. oysa ben büyüyünce herkes aynı olacak sanıyordum. çevremde gördüğüm büyüklerden ben de farklı olabilirdim artık. zaten istemiyordum onlar gibi olmak. ve farklı insanlar tanıyabilirdim. benim bakış açımı genişleten bir kitaptır 'kadınlar' hala benim gözümde. belki de çok küçük bir yaşta okuduğum için olabilir. minik bir çatlama noktasıydı benim hayatımda.

Lacrymosa said...

Öncelikle yorumuna bu kadar geç cevap verdiğim için üzgünüm.

Belki de ben olaya biraz daha feminist bir açıdan yaklaştığım için sevmedim kitabı. kadınlara bakış açısına takıldığım için kitaptaki ince mesajları kaçırmış olabilirim. ama charles bukowski bu kitapla bitmedi benim için, her ne kadar beni sinir etmiş olsa da diğer kitaplarını da okuyarak onu çözümlemeye çalışacağım, çok kararlıyım.