Monday, 1 November 2010

Ne zaman Lilith’in kızı oldum

Üniversitede, Cinsel Sağlık Eğitimi dersini almaya başladığımdan beri Lilith araştırmaları yapıp duruyorum.

“Ne alaka ulan?” diyeceksiniz biliyorum.

Şöyle ki:

Üç semavi dinin cinselliğe bakışaçısını araştırıyoruz, bana da Musevilik düşünce mikve ayininden tut, cinsellik orucuna kadar bir çok şey öğrendim. Bu araştırmalarım esnasında bir İbrani efsanesinin baş kahramanı Lilith’le ilgili bilgiler geçti elime. Onunla ilgili yazılar “Tarihteki ilk feminist.”, “Erkeklere ilk hareketi Lilith çekmiştir.” gibi başlıklar altında yayınlanınca, ister istemez radarlarım sinyal verdi. Bulabildiğim kadar çok bilgi bulmaya çalıştım, onunla ilgili en ufak yazıları bile okumaya başladım.

Lilith’in öyküsünü hepiniz uzaktan yakından biliyorsunuzdur ama ben yine de kısaca anlatıvereyim.

“Lilith, Adem’in Havva’dan önceki karısıdır. Aynı Adem gibi topraktan yaratılmıştır, yani onunla eşittir. Bu sebepten olsa gerek Lilith Adem’in bazı konularda (özellikle cinsellik) ondan üstün olmasını kaldıramaz. Adem’i terk edip Tanrı’ya da isyan edince cennetten kovulup Şeytan’ın saflarına geçer. Ve geçerken de doğan erkek çocukları öldürmeye yemin eder… Daha sonra Tanrı, Adem’in kaburgasından Havva’yı yaratır ona eş olsun diye. Bu yeni kadın Adem’in bir parçasından yaratıldığı için ona karşı gelmeyecek, onun sözünden çıkmayacaktır…”

Geçenlerde okula gelen kitapçının kitap listesini incelerken mitoloji serisini gördüm ve gözüm bu seri içerisinde bulunan Vera Zingsem’e ait Lilith kitabına takıldı. Hipnotize olmuşcasına bakıp durdum kitaba. Kitapçıya, “Ben mitoloji serisini alıyorum!” diyiverdim. Lilith’in yanı sıra 19 tane daha kitabı anında satın aldım. Mitolojiye de çocukluğumdan beri ilgi duyduğumu da varsayarsak (hep bu Zeyna ve Herkül yüzünden) çok da faidelü bir iş gerçekleştirdim kendi adıma. Maaşı kitaplara yatırmak konusunda master degree insanlardanım, bunu söylemek her ne kadar hoşuma gitse de, babama, “bissürü kitap aldım baba, hepsi çok güzel.” dediğimde yüzündeki ifadeyi görmekten de nefret ediyorum, o ayrı.

 

Şimdi Vera Zingsem’in Lilith’ini ağzımdan salyalar akıtarak okuyorum. Lilith’e dair her anlatım ilgimi çekiyor, okurken kalp atışlarım hızlanıyor. Her seferinde, kötülüğüne rağmen Lilith’e hayran oluyorum.

 

Kendimi onun kızı ilan etmem de bundan olsa gerek.

 

Annem duymasın, sütünü helal etmez yeminle!